Sosyal Girişimcilik Nedir?

İçerikler

Finans & Girişimcilik

Sosyal Girişimcilik Nedir, Nasıl Uygulanır?


Girişimcilik denildiğinde bir iş fikrinin geliştirilmesi ve bu işten kazanç sağlamak için hizmetin veya ürünün pazarlanması akla gelir. Peki, sosyal girişimcilik nedir? Aklımıza ilk gelen girişimcilik yaklaşımından farkları neler? Bu soruları merak ediyorsan son yıllarda daha çok karşılaştığımız ve aslında geleceğin iş modeli olarak görülen sosyal girişimciliği tüm detayları ile ele almaya başlayalım.

Sosyal Girişimcilik Kavramı Nedir?

Sosyal girişimcilik, aslında “sosyal” ve “girişimcilik” olarak iki ayrı terimi barındıran bir kavramdır. Her iki terimin anlamlarından beslense de sosyal girişimcilikte, klasik girişimcilik anlayışındaki kazanç amacı yoktur. Sosyal girişimler, toplumsal problemlere karşı girişimcilik fikirleri üretmeyi ve problemlere çözüm sunmayı amaçlar. Sosyal girişimciler, bu yaklaşım doğrultusunda kazanç sağlama amacı ile değil, toplumsal sorunları çözme odaklı projeler üretir.

Sosyal Girişimcilik Kavramı Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Sosyal girişimcilik, girişimci faaliyetler kapsamında yeni iş fikirlerinin sosyal değer yaratma amacıyla kullanılması gerekliliği üzerine ortaya çıkan bir kavramdır. Klasik girişimcilik faaliyetlerinde yenilikçi fikirler üretilir ve bu iş fikirleri ile ekonomik kalkınmaya katkı sağlanır. Ancak sonraki yıllarda, yalnızca kazanç elde etmek için yeni fikirler üretilmesine karşı alternatif yaklaşımlar kendini gösterir.

20. yüzyıldan günümüze kadar gelen sosyal girişimcilik kavramını geliştiren Joseph Schumpeter, girişim faaliyetlerin toplumsal sorunlara da çözüm üretmesi gerektiğini ileri sürer ve buna bağlı olarak sosyal girişimcilik fikrini ortaya atar.

Girişimciler, başkalarının göremediği fırsatları görebilen ve yeni pazarların açılmasına katkı sağlayan kişilerdir. Girişimcilerin bu yenilikçi yaklaşımının sosyal değer yaratmak ve toplumsal sorunlara yönelik çözüm üretmek için değerlendirilmesi ile sosyal girişimcilik faaliyetleri ortaya çıkar. Sosyal girişimciler, toplumsal sorunlar konusunda farkındalık yaratmaya ve bu problemlere çözüm üretmek için projeler oluşturmaya odaklanır.


Sosyal Girişimcilik ve Ticari Girişimcilik Arasındaki Farklar Neler?

Sosyal girişimcilik kavramı, içerisinde girişimi barındırsa da ticari girişimcilikten oldukça farklıdır. Sosyal girişimlerde maddi bir çıkar gözetmeden toplumsal sorunlara çözüm sağlamak amacıyla girişimcilik faaliyetleri yapılır. Bu faaliyetlerin başarısı ise klasik girişimcilik anlayışındaki gibi elde edilen kâr ile değil, tamamen topluma sağlanan fayda ile ölçülür.

Sosyal girişimcilik ve ticari girişimcilik arasındaki farklar nelerdir, birlikte bakalım:

⦁ Ticari girişimlerde maddi kazanç ön plandadır. Sosyal girişimcilikte girişim fikri maddi bir kazanç için değil, toplumsal bir probleme çözüm üretmek için geliştirilir.

⦁ Ticari girişimcilik, bireysel çıkarların ön planda olduğu ve ilerlemek için gerektiği yerde risklerin alınabileceği faaliyetleri barındırır. Ticari girişimcilikte alınan riskler, bazen zarara da neden olabilir. Sosyal girişimlerde ise zarar etmemek önemlidir. Çünkü amaç, toplumsal fayda sağlamaktır ve zarar edilen bir durumda bu faydanın sunulamamasına sebep olabilir. Bu nedenle sosyal girişimcilikte büyük riskler almak yerine emin adımlarla ilerlenmelidir.

⦁ Ticari girişimcilik fikrinin pazarda fark yaratmak ve talebi artırmak için özgün olması gereklidir. Maddi kazanç sağlamak için kitlenin talebini anlayarak ürün veya hizmet geliştirilir. Sosyal girişimcilikte ise zaten var olan bir problemi çözmek amaçlandığı için fikrin özgün olması zorunluluğu yoktur. Eğer ortaya konulan fikir, problemi çözüyorsa sosyal girişimcilik projesi başarılıdır.

Sosyal girişimcilik, ticari girişimcilikten farklı olduğu gibi sosyal sorumluluk projelerinden de yapısı gereği ayrışır. Her ikisinde de farkındalık yaratmak amaçlı çalışmalar yapılsa da sosyal sorumluluk temelinde kuruluşların yaptığı projeler, ticari amaçlarını gerçekleştirme odaklı ve belirli bir dönem için yapılan işlerdir. Sosyal girişimlerde ise uzun süreli bir planlama yapılarak toplumsal sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmek ve sosyal değer yaratmak her zaman ön plandadır.

Sosyal Girişimcilik Nasıl Uygulanır?

Toplumsal açıdan çözüm üretilmesi gereken farklı problemlerle yaşıyoruz. Bu problemler hakkında farkındalık yaratmak, kalıcı çözümlerin oluşması için önemli. İşte, bu noktada sosyal girişimciler devreye girerek toplumsal problemlere karşı bilinç oluşturmak ve problemleri çözmek için uygulamalar geliştiriyor. Peki, bu uygulamaların sosyal girişim olduğunu nasıl anlarız?

Bir girişim fikrinin sosyal girişimcilik uygulaması olması için belirli özellikleri olması gereklidir. Bunları, sosyal girişimcinin yapması gerekenleri belirleyen ve girişimcilik uygulamalarını şekillendiren özellikler olarak düşünebiliriz. Sosyal girişimcilik uygulamalarına yol gösteren özellikleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

⦁ Sosyal girişimlerde ticari amaç yoktur.

⦁ Toplumsal sorunlara yönelik yenilikçi fikirlerle kalıcı çözümler üretmeye odaklanılır ve sosyal açıdan sürdürülebilir fayda sağlanır.

⦁ Girişim fikrinin hayata geçmesi için gerekli maddi kaynağın oluşturulması amacıyla çalışmalar yapılır. Gerekiyorsa işbirlikleri ve hibelerle sosyal girişim projesi desteklenir.

⦁ Toplumsal sorunlara çözüm üretme amacı olduğu için uygulama aşamasında şeffaf iletişim önemlidir. Tüm çalışmalar, insanlarla paylaşılır. Ayrıca çözümlerin gelişebilmesi için her aşamada toplumun değişen ihtiyaçları analiz edilmelidir.

⦁ Sosyal girişimler, uzun vadeli projelerdir. Bu nedenle anlık etki yaratmaktan öte yaşanabilir bir dünya için istikrarlı bir şekilde ilerlemeye odaklanılmalıdır.


Sosyal Girişimcilik Örnekleri Nelerdir?

Hem dünyada hem Türkiye’de sosyal girişim projesi olarak geliştirilen pek çok örneğe rastlamak mümkün. Son yıllarda sosyal girişimcilik daha da popüler hale geldikçe birçok kurum, yeni projeler ile toplumsal sorunlara çözüm üretme amacı ile çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla sosyal girişim örnekleri gün geçtikçe artıyor.

Sosyal girişimciliğe dünyadan bir örnek olarak Bangladeşli Muhammed Yunus’un Grameen modeli gösterilebilir. Sosyal girişimcilik öncülerinden olan Muhammed Yunus, Bangladeş’te Chittagong Üniversitesi’nde ders verirken öğrettiği ekonomik teoriler ve yoksul halkın ihtiyaçları arasında uçurum olduğunu fark eder. Bangladeş’te maddi durumu elverişsiz olan insanların, mevcut ekonomik yaklaşımlarla geliştirilmiş bankalarda hesap açamadığını ve bundan dolayı da güvencesiz yöntemlerle paraya erişim sağlamaya çalıştıklarını görür. Bu durum hem ekonomik kalkınmanın önüne geçer hem de bireylerin maddi güvence sağlayamamasına neden olur.

Mevcut ekonomik teorilerin az gelirli insanların ihtiyaçlarına yönelik çözüm sunmadığını gören Yunus, mikrofinans anlayışını geliştirir. Mikrofinans, ekonomik durumları banka hesabı açmaya yeterli olmayan insanlar için küçük krediler sağlamaya ve maddi durumu elverişsiz olanlara tasarruf ve sigorta sunmaya odaklanır. Yunus’un geliştirdiği bu fikir ile mikrofinans kurumları kurulur ve maddi durumu elverişsiz insanlara destek sağlanarak finansal açıdan bağımsız olmalarına yardımcı olunur.

Şimdi, Türkiye’den bir mikrofinans örneğine bakalım. Aktif Bank’ın “Ekonomide Aktif Kadınlar” uygulaması, mikrofinans anlayışı ile geliştirilmiş bir sosyal girişim örneği. Bu proje ile dar gelirli kadınlar girişimcilik yolunda hem maddi açıdan hem de eğitim açısından destekleniyor. Girişimci kadınlara sunulan mikrokredilerle kadınların kendi işlerini kurmaları ve bu işin sürdürülebilir olması için katkı sağlanıyor. Ayrıca kadın girişimcilerin ekonomik özgürlüğünü kazanmaları yolunda mikrofinansman desteği dışında ”Finansal Geleceğini Yönet” eğitim programları ile de girişimlerin başarılı olmasına yardımcı olunuyor.

Görüldüğü gibi sosyal girişimler ile hem yerel hem de küresel alanda büyük çaplı fayda sağlamak mümkün. Sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya için sosyal girişimcilik, geleceği şekillendirecek bir yaklaşım.