Tüm Detayları İle Yerebatan Sarnıcı

İçerikler

Finans & Girişimcilik

Tüm Detayları İle Yerebatan Sarnıcı


İstanbul, hepsi birbirinden değerli tarihi yapılarla dolu bir şehir. Özellikle İstanbul’un en eski yerleşim yeri olan Tarihi Yarımada’da neredeyse her sokakta İstanbul’un köklü tarihinden bir yapı görmek mümkün. Bu yapılardan biri olan Yerebatan Sarnıcı da en çok ilgi çekenler arasında.

Gizemli ambiyansı, farklı kültürleri birleştiren mimari detayları ve efsaneleri ile Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılında tamamladığı restorasyon sonunda tarihin ve sanatın birleştiği bir mekana dönüştü. Merak uyandıran bu yapıyı yakından görmek ve deneyimlemek istiyorsan senin için tüm detaylarını derledik. Haydi, o zaman Yerebatan Sarnıcı’nı keşfetmeye başlayalım.

Yerebatan Sarnıcı’nın Tarihi

Yerebatan Sarnıcı gezimize başlamadan önce bu yapının öncelikle tarihini öğrenmek önemli. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılan bu sarnıç, 532 yılında inşa edilmiş. Yapıldığı zamanlar sarnıcın üstünde Stoa Bazilikası olduğu için Bazilika Sarnıcı olarak da anılıyor. Ama suyun içinden yükselen mermer sütunlardan dolayı zamanla halk arasındaki adı, Yerebatan Sarnıcı olarak yayılmış ve günümüze de bu şekilde gelmiş.

Yerebatan Sarnıcı, zamanında bölgenin su ihtiyacını karşılamak amaçlı yapılan bir yapı. Aslında aynı yerde Bizans’tan önce Roma İmparatorluğu’nun kullandığı bir sarnıç bulunuyormuş. Ancak sarnıç, bölgede çıkan büyük büyük yangından ötürü büyük hasar görmüş. I.Justinianus, bu harap olmuş sarnıcın yerine daha büyük bir sarnıç olan Yerebatan Sarnıcı’nı yaptırmış.

Osmanlı zamanında ise bu sarnıç, ilk başta bölgedeki sarayların sulama ihtiyacını karşılamak için kullanılmış. Ama durgun suyun kullanımı yerine akan suyu tercih etmeye başlayan Osmanlı halkı ile sarnıç kullanıma kapatılmış. Kullanılmadığı için unutulmaya yüz tutan bu tarihi yapı, 1544-1550 yıllarında Bizans kalıntılarını araştırmaya gelen Fransız doğa bilimcisi Petrus Gyllius tarafından yeniden keşfedilerek gün yüzüne çıkarılmış.


Yerebatan Sarnıcı Mimarisi

Gelelim, Yerebatan Sarnıcı’nın gizemli havasını oluşturan mimarisine. Sarnıç, 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahip büyük bir alanda bulunuyor. Uçsuz bucaksız bir yerde geziyormuş hissi veren bu sarnıçta her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun var.

Sütunların birçoğu Bizans dönemindeki orijinal hali ile günümüze kadar gelse de bazıları, farklı zamanlarda olan depremlerden dolayı yıkılmış. O yüzden sarnıcın içinde gezerken farklı sütunlar görebilirsin. Osmanlı zamanında yıkılan kısımlara tuğlalardan sütun yapılırken Cumhuriyet döneminde betondan sütunlarla Yerebatan Sarnıcı’nın ayakta kalması sağlanmış Böylelikle bu eşsiz yapı, günümüze kadar tüm ihtişamını koruyarak gelmiş.

Yerebatan Sarnıcı Efsaneleri

Geldik Yerebatan Sarnıcı’nın en gizemli tarafına. Yarattığı ambiyans ve mimarisindeki detaylardan dolayı bu sarnıç efsaneleri de içinde barındırıyor. En popüler olanları ise Yerabatan Sarnıcı içinde bulunan Ters Medusa Sütunu ve üzerinde gözyaşlarına benzeyen kabartmaların olduğu Ağlayan Sütun ile ilgili. O zaman bu büyülü mimariyi biraz da efsaneleri ile tanıyalım.


Ters Medusa Sütunu

Yerebatan Sarnıcı’na gidildiğinde görmeden dönülmemesi gereken detay, tabii ki Ters Medusa Sütunu. Roma döneminden kaldığı tahmin edilen bu Medusa figürünün tam olarak nereden getirildiği ve nasıl getirildiği bilinmiyor. Bu bilinmezliğe tabii Yunan Mitolojisi’nin ünlü karakteri Medusa da girince sütunlar, efsanelere konu olmuş.

Yılan saçları ile Medusa, Yunan Mitolojisi’nde yeraltı dünyasına hakim üç Gorgona’dan biri ve kendine bakanları taşa çevirme gücüne sahip. O zamanlarda bu güçlü karakterin resim ve heykelleri, büyük yapıları korumak için kullanılırmış. Bu yüzden de Yerebatan Sarnıcı’nı koruması için Medusa heykeli konulduğu düşünülüyor. Peki, neden ters? Rivayete göre

bunun sebebi, Medusa’nın ona bakanları taşa çevirmesinden dolayı. Medusa’nın gözlerine bakanların taşa dönüşmemesi için Medusa başının ters olarak konulduğuna inanılıyor.


Ağlayan Sütun

Efsanelere konu olan diğer bir sütun da Ağlayan Sütun. Ağlayan Sütun üzerinde tavus gözü denilen motifler bulunuyor. Bu motifler, gözyaşına da benziyor. İlginç yanı ise bu sütunun diğer sütunlara göre her zaman ıslak bir görünüme sahip olması. Sanki sürekli ağlıyor gibi. Efsaneye göre bu sütun, Yerebatan Sarnıcı’nın yapımında çalışan kölelerin çektikleri eziyetin bir temsili. Bu ihtişamlı yapının inşasında 7 bin kölenin çalıştığı söyleniyor.

Yerebatan Sarnıcı Nerede?

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Tarihi Yarımada’da bulunuyor. Etrafında görülmesi gereken birçok tarihi yapı var. Ayasofya ve Sultanahmet’e oldukça yakın. Bu yüzden Yerebatan Sarnıcı gezini Tarihi Yarımada gezisine de çevirebilirsin. Senin için küçük bir rota hazırladık. Haritadan inceleyebilirsin.

 Harita

Yakınında Gezilecek Yerler

Yerebatan Sarnıcı’nı gezmek neredeyse 1 saat sürüyor. “Yerebatan Sarnıcı gezisinde sonra ne yapabilirim?” diye düşünüyorsan merak etme senin için gezilebilecek yerleri çıkardık. Etrafı tarihi yapılarla dolu Yerebatan Sarnıcı’na gelmişken buraları da görebilirsin.


Sultanahmet Camii

Sultan I. Ahmed tarafından yaptırılan ve kendi ismini taşıyan Sultanahmet Camii, o kadar ihtişamlı bir yapı ki hala İstanbul’un sembollerinden biri. Sultanahmet Camii’nin yapımı, I. Ahmed’in kendi adına cami yaptırmak istemesiyle başlamış. I.Ahmed, adına yapılacak bu caminin her yerden görünmesini ve mimarlık kadar sanat açısından da etkileyici olmasını istemiş. Bu nedenle de mimar ve sedef ustası olan Mimar Sedefkar Mehmet Ağa ile anlaşmış. Böylelikle caminin dışı kadar içi de ihtişamlı olmuş. Caminin içine girildiğinde rengarenk çinilerle bezenmiş duvarlar ve tavanlarda çini sanatının en güzel örneklerini görebilirsin.


Ayasofya

Diğer önemli durağımız, tabii ki Ayasofya. Roma, Bizans ve Osmanlı’nın dini merkezi olarak kabul edilen Ayasofya, tarih boyunca üç kez inşa edilmiş. Savaş, yangın gibi nedenlerden dolayı zarar gören bu yapı, her seferinde yeniden inşa edilerek hayata döndürülmüş. Şu anda gördüğümüz ise üçüncü Ayasofya olarak biliniyor. Bu inşa süreçlerine farklı dinlerin ve imparatorlukların etkisi de devreye girince mimari açıdan oldukça zengin bir yapı sunuyor.

Bizans döneminde Hristiyanlık için önemli merkez olan Ayasofya kilise olarak kullanılırken Osmanlı döneminde bu yapı, camiye dönüştürülmüş. Farklı dinlerin merkezi olmasından kaynaklı dünyanın en değerli kültürel yapılarından biri.


Şerefiye Sarnıcı

Tarihi Yarımada’da gezerken yerin üstü kadar yerin altında da tarihi yapının olduğunu görebilirsin. Bunlardan biri de Şerefiye Sarnıcı. Tıpkı Yerebatan Sarnıcı gibi su ihtiyacını karşılamak için inşa edilen Şerefiye Sarnıcı, yaklaşık 1600 yıllık bir geçmişe sahip. Mimari özelliklerinden yola çıkılarak 2. Theodosius döneminde, 408-450 yılları arasında yapıldığı tahmin ediliyor. Günümüzde de 360 derece projection mapping sisteminin entegre edildiği en eski yapı olarak Şerefiye Sarnıcı’nda teknoloji ve sanatın birleştiği tarihi bir tur seni bekliyor.

Yerebatan Sarnıcı’na Nasıl Gidilir?

Haritada da görüldüğü gibi tüm bu tarihi yapılar, birbirine oldukça yakın. Yerebatan Sarnıcı da Ayasofya Müzesi’nin hemen yanında bulunuyor. Eğer Eminönü’nden sarnıca gitmek istersen tramvaya binip Sultanahmet durağında inerek Yerebatan Sarnıcı’na ulaşabilirsin.

Anadolu Yakası’ndan Yerebatan Sarnıcı’na gelmek istiyorsan vapur ya da Marmaray seçeneğini kullanabilirsin. Kadıköy’den vapura binerek Eminönü’ne geçebilirsin. Marmaray’ı tercih edersen de Sirkeci durağında inmelisin.

Yerebatan Sarnıcı, haftanın her günü 09.00-18.30 saatleri arasında ziyarete açık. Ama buranın turistik açıdan oldukça popüler olduğunu unutmayarak gezi planını ayarlamanda fayda var. Sarnıcın girişinde uzun bir kuyruk olduğu için eğer ki biletini önceden almadıysan beklemek zorunda kalabilirsin.

Yerebatan Sarnıcı’na Sıra Beklemeden Girmek İçin Unutma!

“Yerebatan Sarnıcı’na sıra beklemeden nasıl girilir?” diye düşünüyorsan cevabını hemen verelim. Passo'dan Yerebatan Sarnıcı giriş biletini önceden alabilirsin. Böylelikle o upuzun sırayı beklemene gerek kalmadan biletini aldığın saatte sarnıca girebilirsin. Ayrıca Passo’dan yaptığın alışverişte N Kolay sanal kartını kullanırsan biletini %20 indirimli alabilirsin.