Kitaplardan Uyarlanan En İyi 10 Film
Kitaplar, hayal gücümüzü zorlayan, düşüncelerimizi şekillendiren ve duygularımızı harekete geçiren güçlü araçlardır. Her bir sayfa, okuyucuyu yeni bir maceraya, yeni bir düşünceye veya yeni bir bakış açısına davet eder. Ancak bu karmaşık ve farklı dünyaların sinemaya aktarılması, yeni bir perspektif daha ortaya koyar. Bir kitabın sayfalarından süzülen hikâyelerin beyaz perdeye taşınması; zaman zaman bu hikâyenin yeniden şekillendirilmesini, karakterlerin bazen değişkenlik göstererek canlandırılmasını ve atmosferin yeniden yaratılmasını gerektirir. Bu süreç hem sinemacılar hem de izleyiciler için heyecan verici bir yolculuktur.
İşte, karşınızda bu yolculuğu en başarılı şekilde tamamlamış ve edebiyatın zengin dünyalarını sinemaya ustaca taşımış, kitaplardan uyarlanan en iyi 10 film:
The Descendants (2011)
Film, Hawaii’deki Matt King’in (George Clooney) trajikomik yolculuğunu anlatıyor. Matt, eşi Waikiki’de bir tekne kazasında komaya girince geçmişini gözden geçirir ve o güne dek pek de sağlam bir ilişki kurmadığı iki kızıyla baş başa kalır. Bu süreçte Matt, hayatının hem komik hem de trajik yanlarıyla yüzleşecektir. Bu yapımın En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu dalları başta olmak üzere 5 dalda Altın Küre ödülü aldığını belirtelim.
The Prince and The Surfer (1999)
Mark Twain’ın klasik hikayesi "The Prince and the Pauper"ın modern bir yorumu olan filmde Gelfand Prensi Edward ile Güney Kaliforniyalı sörfçü Cash Canty’nin yer değiştirme öyküsü anlatılıyor. Annesiyle birlikte ABD’de bir ticaret anlaşması görüşmesine gelen Prens Edward, hayatından kısa bir süreliğine uzaklaşarak halkın arasına karışmak istiyordur. Tam da bu sırada otel süitinde Cash ile tanışır ve ikisi yer değiştirir. Çocukların da yetişkinlerin de aynı keyfi alarak izleyebileceği bu yapımda Robert Englund, Sean Kellman ve Vincent Schiavelli gibi oyuncular rol alıyor.
Harry Potter and the Sorcerer’s Stone (2001)
Ebeveynlerini kaybetmiş, zalim akrabalarının yanında yaşayan 11 yaşındaki çocuğa bir gün büyüleyici bir mektup gelir ve olaylar gelişir… Harry Potter’ın hem edebiyattaki hem de sinemadaki yolculuğu tam olarak böyle başlamıştı. Ailesinin bir büyücü olduğunu ve kötü büyücü Voldemort tarafından öldürüldüğünü öğrenen Harry Potter’ın Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na adım atma hikâyesi, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin etkileyici bir seyir keyfi vadediyor.
To Kill a Mockingbird (1962)
Harper Lee’nin aynı adlı romanından uyarlanan bu film, ırkçılık ve adalet gibi çok keskin iki kavramın sınırlarında geziniyor. Avukat Atticus Finch ile çocukları Scout ve Jem arasında ilerleyen anlatı; avukat babanın siyahi bir adamın suçlandığı tecavüz davasını üstlenmesiyle başlıyor. Beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlanan Tom Robinson’ın suçluluğu daha mahkemeye çıkmadan kasaba halkı tarafından peşinen kabul edilir ve ardından onu savunan avukata yönelik bir öfke dalgası baş gösterir. Gregory Peck, bu filmde canlandırdığı Atticus Finch karakteriyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar almakla kalmadı; film hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden çok olumlu eleştiriler aldı.
Jumanji (1995)
Chris Van Allsburg’un aynı isimli kitabından uyarlanan bu film, 1969 yılında Alan Parrish’in (Robin Williams) gizemli bir kutu oyunu olan Jumanji’yi bulması ile başlar. Alan, oyunu oynarken zarları attığında bir anda ortadan kaybolur. Çünkü oyunun içine, vahşi ormanın tam ortasına girmiştir! Aradan 25 yıl geçtikten sonra Judy ve Peter oyunu bulup oynamaya başlarlar. Oyunu oynadıkları sırada yetişkin Alan’ı oyunun içinden çıkarsalar da oyunun tehlikelerini bertaraf etmeyi başaramazlar. Artık vahşi hayvanlar, ölümcül bitkiler ve diğer pek çok tehlike ile dolu bir oyunu gerçek hayatta oynamaları gerekecektir.
Where the Heart Is (2000)
Billie Letts’in aynı isimli romanından uyarlanan bu film, 17 yaşında hamile kaldıktan sonra erkek arkadaşı tarafından terk edilen Novalee Nation’ın (Natalie Portman) hikâyesini anlatıyor. Oklahoma’da bir süpermarkette erkek arkadaşı tarafından terk edilen Novalee, cebinde sadece beş dolar elli beş sentle kalakalınca çareyi markette gizlice yaşamakta bulur. Bu dönemde tanıştığı birbirinden ilginç karakterler, genç kadına umut ve sevginin ne kadar güçlü olduğunu öğretecektir. Tabii izleyicilere de…
The Time Traveler’s Wife (2009)
Audrey Niffenegger’ın aynı adlı romanından uyarlanan bu filmin baş karakteri kütüphaneci Henry DeTamble’ın genetik bir bozukluğu var: Henry, istemsizce zamanda yolculuk yapabiliyor! Bu durum iyi ve ilginç olduğu kadar maalesef bazı trajik ve zor durumlara da sebep olabiliyor. Clare Abshire ile ilk kez karşılaşan Henry, ona aşık olur; ama aslında Clare onu daha önce pek çok kez görmüştür! Henry’nin zaman yolculuğuna dair doğuştan gelen bu yeteneği, çiftin ilişkilerini biraz karmaşıklaştıracaktır.
The Da Vinci Code (2006)
Tarih, din, bilim ve sanat alanlarındaki karmaşık ilişkilere dair tasarlanan bu film; Dan Brown’ın aynı isimli romanından sinemaya uyarlandı. Polisiye ve gerilim türlerini harmanlayan yapım; Harvard Üniversitesi’nin dini sembollere dair uzman profesörlerinden Robert Langdon ve yetenekli bir kriptolog olan Sophie Neveu’nun Louvre Müzesi’nin küratörü Jacques Sauniere’ın ölümünü araştırma hikâyesini seyircilere sunuyor. Ceset üzerindeki şifreler ve semboller hem polisleri hem de Langdon ve Neveu’yu iki bin yıldır korunan dini bir sırrın gizemini çözmeye itecektir. Bakalım bu sırrı ilk kim çözebilecek?
The Secret Life of Bees (2008)
1964 yılında Güney Carolina’da geçen bu hikâye, Sue Monk Kid’in aynı isimli eserinin sinema uyarlaması. Lily Owens, babası T. Ray ile birlikte hayatlarını sürdürdükleri çiftlikte annesinin ölümünün ardından babasıyla iletişim zorlukları yaşamaktadır. Annesinin ölüm yıl dönümünde babasının siyahi yardımcısı Rosaleen ile birlikte kasabaya giden Lily’nin gözleri önünde Rosaleen ırkçı bir grup tarafından dövülür ve polis tarafından da tutuklanır. Lily’nin Rosaleen’i hastaneden kaçırmasından sonra ikisi, Lily’nin annesinin geçmişini öğrenmek için Tiburon’a giderler. Burada tanıştığı insanlar, Lily’i arı yetiştiriciliği konusunda eğitmeye başlar. Film naif atmosferine rağmen aile, ırkçılık ve aidiyet kavramları üzerinden güçlü bir hikâye sunmayı başarıyor.
The Hitchhiker’s Guide of Galaxy (2005)
Dünya, bir otobanın inşası sürecinde yıkıma uğrayınca Arthur Dent, arkadaşı Ford Perfect tarafından uzaya kaçırılır. Ford aslında Betelgeuse civarından gelen bir uzaylıdır ve “Otostopçunun Galaksi Rehberi” isimli bir kitabı yazmaya çalışmaktadır. Douglas Adams’ın aynı isimli eserinden uyarlanan bu bilimkurgu – komedi filmi, izleyicilere eğlenceli vakit sunduğu kadar düşündürücü alt metinleriyle de ufuk açıyor.
En iyi uyarlama film önerilerimizin sonuna geldik, ancak sinema kadar tiyatroyu sevenleri de unutmadık. 2024 Tiyatro Rehberi: Sevilen Oyunlar, Popüler Sahneler yazımız ile sezonun en iyi tiyatro oyunlarını keşfedebilirsiniz.
Keyifli seyirler dileriz!